USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Röportajlar

ÜNÜBOL’DAN DİYABET AÇIKLAMASI

ÜNÜBOL’DAN DİYABET AÇIKLAMASI
19-11-2013 10:19
Google News

TOKAT DEVLET HASTANESİ ENDOKRONOLJİ UZMANI DR. MUSTAFA ÜNÜBOL, vatandaşın diyabette yakalanmaması için, “Kişilerin boylarına göre normal kilolarında olmalarını, eğer fazla kiloları varsa en az vücut ağırlıklarının 7’sini vermelerini öneririm” tavsiyesinde bulundu.

1.      Shu Süleyman GÜLER; Diyabet hastalığı nedir?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Diyabet halk arasında şeker hastalığı olarak bilinmektedir. İnsülin hormonunun eksikliği yada etkisizliği nedeniyle oluşan, kendisini kan şekerinin yüksek olması ile gösteren,ömür boyu süren bir hastalıktır. İnsülin, vücudumuzda pankreas adı verilenganımızdan salgılanan bir hormondur. Eksikliğinde kandaki glikozun (şekerin) yükselmesine neden olur.

2.      Shu Süleyman GÜLER; Kaç çeşit diyabet vardır?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Nedenlerine göre bir çok diyabet tipi olmakla birlikte diyabet vakalarının çok büyük bir kısmını Tip 1 ve Tip 2 diyabet vakaları oluşturmaktadır. Bunun dışında gebeliktetaya çıkan  diyabet ve başka hastalıkların seyrindetaya çıkan diyabet türleri vardır.

3.      Shu Süleyman GÜLER; Diyabet türleri arasındaki farklar nelerdir?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Tip 1 Diyabet daha çok çocuklarda ve genç erişkinlerde görülür. Tip 1 diyabet, pankreasta bulunan ve insülin üreten beta hücrelerinin otoimmün bir süreç (vücudun bağışıklık sisteminin kendi hücrelerini tanıyamaması) sonunda zedelenmesi ile meydana gelmektedir. Mutlak veya görece bir insülin yetersizliği olduğundan hastalar ömür boyu insülin hormonunu dışarıdan (enjeksiyon yoluyla) almak zorundadırlar. Bu nedenle Tip 1 diyabet İnsüline Bağımlı Diyabet  olarak da isimlendirilmektedir. Genel olarak toplumdaki diyabet vakalarının 10’unu Tip 1 Diyabet vakaları oluşturmaktadır. Çocukluk çağında Tip 1 diyabet sıklığı ülkeler (bölgeler) arasında farklılık göstermekte ve her yıl 15 yaş altındaki 100.000 çocuktan 1-42’sinde diyabet gelişmektedir. Tip 2 diyabet ise sıklıkla erişkinlerde ve şişman (obez) kişilerde görülmektedir. Tip 2 diyabetli hastalarda insülin salgılanmasındaki yetersizlikten çok dokulardaki insülin reseptörlerindeki direnç (rezistans) sonucunda glukoz metabolizması bozulmaktadır. İnsülin direnci nedeniyletaya çıkmaktadır. Tip 2 diyabetin kuvvetli bir genetik yatkınlık zemininde geliştiği bilinmekle birlikte, genetik mekanizmalar tam olarak aydınlatılamamıştır. Genellikle birinci derece aile bireylerinde (anne,baba, kardeş) Tip 2 Diyabet öyküsü vardır. Tip 2 diyabetliler hastalıklarının başlangıcında ve sıklıkla çok uzun bir süre insülin ihtiyacı olmaksızın ilaç tedavileri, diyet ve egzersiz ile yaşamlarını sürdürebilmektedirler.

4.      Shu Süleyman GÜLER; Diyabetin bulguları nelerdir? 

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; İnsülin eksikliği ve/veya insülin direnci nedeniyle hücrelere giremeyen glukoz belli bir serum düzeyini (180 mg/dl) aştığında idrarla atılmaya başlar. Böbreklerden atılan glukoz beraberinde sıvı atılımını da arttırır ve sonuçta ÇOK VE SIK İDRAR YAPMA olur. İdrarla atılan fazla sıvı kaybını karşılamak için ÇOK SU İÇİLİR. Gece uykudan uyandıran idrar yapma isteği, istemsiz kilo kaybı, ağız kuruluğu, halsizlik, el ve ayaklarda uyuşmalar, bulanık görme, cinsel güçte azalma, isteksizlik, kadınlarda mantar enfeksiyonları, sık deri enfeksiyonları gibi bulgularda görülebilir.

 

5.      Shu Süleyman GÜLER; Diyabet hastalığının sıklığı nedir?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Ülkemizde diyabet hastalığı sıklığı ile ilgili yapılan çalışmalar mevcuttur. Ülkemizde 2004 yılında yapılan ‘Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans Çalışması-I ‘TURDEP-1 çalışmasında Diyabet sıklığı 7.2 idi. Ancak 2011’de yayınlanan TURDEP-2 çalışmasında diyabet sıklığının 13.7 olduğutaya çıktı. Yani Her 7 erişkin kişiden biri Tip 2 Diyabet hastası!! Bu Oranın bu süre içinde 2 kat artmış olması ise gerçekten endişe verici..

6.      Shu Süleyman GÜLER; Peki, Tip 2 Diyabet neden böyle bir artış gösterdi?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Beslenme düzensizlikleri, Fast-foot beslenmenin, hazır gıda tüketiminin artması, masa başı işlerde çalışanların artması, egzersiz ve sporun zaman kaybı görülmesi, en yakın mesafeye yürümek yerine arabayla gidilmesi, yürüyen merdivenlerin, asansörlerin tercih edilmesi, tabii ki hepsinin sonucundataya çıkan  kilo fazlalığı!!! Yani OBEZİTE.. az önce bahsettiğim TURDEP-I ve II çalışma sonuçlarında da görüldüğü üzere geçen süre içinde  kadınlarda kilo 6 kg, bel çevresi 6 cm, kalça çevresi 7 cm; erkeklerde ise kilo 8 kg, bel çevresi 7 cm, kalça çevresi 2 cm arttığı gösterilmiş. Yani giderek şişmanlayan bir ülke olarak görünmekteyiz. Bu de Tip 2 Diyabet riskini artırmaktadır.

7.      Shu Süleyman GÜLER; Diyabet tanısı nasıl konulur?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Diyabet tanısı, çeşitli uluslararası kuruluşların (WHO, Amerikan Ulusal Diyabet Veri Gurubu=NDGG) belirlediği ölçütlere göre konmaktadır. Bu ölçütler:- Klasik diyabet bulguları olan bir kişide herhangi bir zamanda ölçülen plazma glukoz düzeyinin 200 mg/dl`ye eşit ya da üzerinde olması, en az 8 saatlik aç (kalori almayan) bir kişide plazma şekerinin 126 mg/dl`ye eşit ya da üzerinde olması. Şeker yükleme testinde (OGTT) 2. saatteki plazma glukoz düzeyinin 200 mg/dl`ye eşit ya da üzerinde olması. 3 aylık kan şekeritalaması olarak bilinen HbA1c değerinin 6.5’den büyük olması ile diyabet tanısı konulmaktadır.

8.      Shu Süleyman GÜLER; Diyabet hastalığı neden önemlidir?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Diyabet tanılı hastalarda kan şekerinin yüksek seyretmesi ile akut (kısa süreli) ve kronik (uzun süreli) komplikasyonlar yani sorunlar gelişebilir. Kontrolsüz diyabet ölümcül ve bakım gerektiren bir hastalıktır. Komplikasyonların gelişmemesi için kan şekerlerinin düzenli olması gereklidir. Düzenli ve sık kan şekeri takibi diyabet komplikasyonları üzerinde etkili olduğu gösterilmiştir.

9.      Shu Süleyman GÜLER; Bu bahsettiğiniz diyabete bağlı sorunlar nelerdir?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Diyabet hastalığı gözü etkileyebilir. Göz içi kanamalardan körlüğe kadar giden bir çok  soruna yol açabilir. İleri yaşlarda önlenebilir körlüğün en önemli nedeni kontrolsüz Diyabet’tir.Tip 2 Diyabet tanısı konunca Göz doktoru tarafından mutlaka göz dibi incelemesi yapılmalıdır. En az yılda bir kez kontrol edilmelidir. Bunun dışında, böbrek damarlarını etkileyip böbrek yetmezliğine yol açabilir. Erişkinlerde diyalize giren hastaların en sık sebebi kontrolsüz diyabet hastalarıdır. Sinir uçlarını etkileyip el ve ayaklarda yanmalar, uyuşmalar, ağrılar, hissizlik gibi bir çok yaşam kalitesini düşüren soruna yol açabilir. Kalp damarlarında tıkanıklığa, kalp krizine ve ani ölüme neden olabilir. Beyin damarlarında tıkanıklar ve inmeye neden olabilir. Ayak damarlarındaki tıkanıklara, sinir uçlarında hissizliklere bağlı ayakta yaralar açılabilir. Ayağın kesilmesine kadar gidebilen istemediğimiz birçok problem karşımıza çıkabilir.

10.  Shu Süleyman GÜLER; Peki bunları her diyabet hastası yaşayacak mıdır?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Tabiki de hayır. Şekerleri kontrol altında olan hastalar bu sorunlarla karşılaşmayabilir. Bunun için, öncelikli olarak kan şekerinin çok iyi gitmesi gereklidir. Düzenli olarak evde kan şekeri takibi yapılmalı, mutlaka diyabet hastalığının takibi için doktkontrolünde olmalı, doktora sadece ilaç raporlarını yeniletmek için gitmemesi gerektiğini bilmeli, ilaçlarını düzenli kullanmalı, yeterli gelmediğinde değiştirileceğini, diyabetin geçici bir hastalık olmadığını, ölünceye kadar devam edeceğini bilmelidir. Mutlaka ve mutlaka diyet ve egzersizini düzenli uygulamalıdır. Sigara kullanıyorsa hemen bırakmalıdır.

 

11.  Shu Süleyman GÜLER; Diyabetli hastalarının ayaklarında yaralar açısından bir önlem var mıdır?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Tabiki yukarıdaki önlemlerin dışında hasta ayağını sıkmayan, uygun ayakkabı giymeli, yalın ayak gezmemeli, günde 1 kez yakınları tarafından yada ayna yardımı ile ayaklarının altında yara, çatlak, nasır var mı kontrol edilmelidir. En küçük kuşku da doktora başvurmalıdır. Ayakkabı içi kontrol önemlidir. Kuruyan, çatlayan bölgelere nemlendirici sürülmeli, ancak parmak aralarına sürülmemelidir. Ateşe, yanıcı aletlere dikkat etmeli, banyo sonrası iyice kurulama yapılmalı, parmak araları ıslak bırakılmamalıdır. Tırnaklar enine kesilmeli, dipleri kanatılıp yara açılmamalıdır.

12.  Shu Süleyman GÜLER; Diyabet hastasının şekerleri kötü ve hep yüksek giderse o zaman hastayı bir çok zorluk bekliydiyebilirmiyiz?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Evet, kesinlikle diyebiliriz. Kontrolsüz giden bir Diyabet; ilerleyen dönemlerde diyalize giren, gözleri görmeyen, el ve ayaklarını hissetmeyen, sürekli zonklayıcı, yanıcı ağrılardan uyuyamayan, bir ayağında yara, diğeri diz altından kesilmiş, inme geçirmiş bir bakım hastası yada erken yaşta ani bir kalp krizi sonrası ardında gözü yaşlı sevdiklerini bırakan bir diyabet hastası doğurabilir. Ancak şekerleri normal seyreden tedavilerini aksatmayan hastalarda bunların hiç birini yaşamayabiliriz.

13.  Shu Süleyman GÜLER; Peki hastaların şekerlerinin normali kaç olmalıdır?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Çeşitli diyabet kılavuzlarına göre farklı öneriler olsa da, ülkemizde Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları derneğinin önerilerine göre açlık kan şekeri 70-120 mg/dl arası, 2.saat tokluk kan şekeri 140 mg/dl’den düşük olması ve HbA1c değerinin 6.5 den düşük olması önerilmektedir. Ancak hastaya göre bu değerler doktorunun önerisiyle daha yüksek tutulabilir.

14.  Shu Süleyman GÜLER; Diyabet hastalarının diyet listesi olmalımıdır?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Kesinlikle evet. Mutlaka doktorunun önerisi doğrultusunda bir diyetisyen gözetiminde diyetine devam etmelidir. Genel olarak öğün zamanlarının uyumu, 3 ana ve 3 ara öğün alınması gerekliliği önemlidir. Bireyselleştirilmiş kişiye özel diyet, diyetisyen tarafından anlatılmalıdır. Posa tüketimi ve lifli gıda alımı desteklenmelidir.

15.  Shu Süleyman GÜLER; Egzersiz olarak ne önerirsiniz?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Tabiki hastaya, yaşına, kalp hastalığı durumuna göre değişmelidir. Ancak genel olarak önerimiz, haftada 150 dakikalık yürüyüş yani gün aşırı 50 dak yürüyüştür. Eğer spiçin vakit ayrılamıyorsa, mümkünse pedometri (adım ölçer) ile günlük; bayanlar için 6.000 adım, erkekler için 10.000 adım önerilmektedir. Çok aç karna ve yemekten hemen sonra yapılmamalıdır. Genellikle yemekten 1 saat sonra en uygun zamandır.

16.  Shu Süleyman GÜLER; Gizli şeker nedir?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Halk arasında gizli şeker olarak isimlendirilen durum, normal glukoz dengesi ile diyabet arasında kalan metabolik bozukluk durumunu ifade etmektedir. Yani hastanın şeker seviyesi normal değildir ama diyabet tanısı koyacak kadar yüksek de değildir. Arada kalan durumdur. Normalde açlık plazma şekerinin 100 mg/dl`nin altında olması gerekmektedir. İşte açlık plazma şekerinin 100 mg/dl`nin üzerinde fakat 126 mg/dl`nin altında olması bozuk glukoz toleransı olarak tanımlanmaktadır. Benzer şekilde şeker yükleme testi yapılan kişilerde 2. saatteki plazma glukoz düzeyininin 140 mg/dl`nin üzerinde fakat 200 mg/dl`nin altında olması da bozuk glukoz toleransı olarak isimlendirilmektedir. Bu kişiler Tip 2 diyabet için en riskli grupta olduklarından yaşam biçimlerini yeniden düzenlemeleri gereklidir.Yoksa en kötü ihtimalle 10 yıl içinde diyabet hastası olmaları beklenir.

17.  Shu Süleyman GÜLER; Diyabet hastası olmayan kişiler gizli şeker hastalığı için taranmalımıdır?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Obeziteniz (Şişmanlık)  var ve 45 yaşın üstünde iseniz diyabetli olup olmadığınızı öğrenmek için test yaptırmanız gereklidir. Eğer vücut ağırlığınız normal ise ve 45 yaş civarında iseniz testi yaptırmanın sizin için uygunluğunu doktorunuza danışmanız önerilmektedir. 45 yaşından genç erişkinlerde ve şişman bireylerde diyabet ve pre-diyabet yani gizli şeker açısından risk faktörlerinin varlığı araştırılır. Bu risk faktörleri nelerdir: yüksek tansiyon, düşük HDL-kolesterol düzeyi, yüksek trigliserid düzeyi, ailede diyabet varlığı, gestasyonel diyabet (gebelik şekeri), 4,5 kg üzerinde bebek doğumu öyküsü olmasıdır.  

18.  Shu Süleyman GÜLER; Peki son olarak, Diyabet olmamak için ne önerirsiniz?

Uzm. Dr. Mustafa ÜNÜBOL; Kişilerin boylarına göre normal kilolarında olmalarını, eğer fazla kiloları varsa en az vücut ağırlıklarının 7’sini vermelerini öneririm. Düzenli spve egzersiz yapmanın zaman kaybı olmadığını aksine hayattan kazanıldığını bilmelerini öneririm. Genel olarak haftada 150 dakikalık yürüyüş yani gün aşırı 50 dakikalık yürüyüş yeterli olacaktır. Tabi ki beslenmede, hazır gıdalardan ve  yüksek glisemik indeksi olan gıdalardan kaçınılmalıdır. Bunlar nelerdir; çay şekeriyle yapılan gıdalar, şuruplu tatlılar, reçeller, kek kurabiye pastalar, katmer, çikolatalar, hazır meyve suları, kola, beyaz ekmek başlıcalarıdır. Taze sebze ve meyvelerin ölçülü düzeyde tüketilmesini öneririm. Herkese sağlıklı mutlu hayırlı günler dilerim.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
E-GAZETE TÜMÜ
aydem
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3493+59
2Fenerbahçe3489+58
3Trabzonspor3458+15
4Başakşehir FK3452+7
5Beşiktaş3451+5
6Kasımpaşa3449-3
7Çaykur Rizespor3449-6
8Alanyaspor3448+3
9Sivasspor3448-4
10Antalyaspor3445-3
11Adana Demirspor3441+2
12Kayserispor3440-9
13Samsunspor3439-7
14MKE Ankaragücü3438-3
15Fatih Karagümrük3436-2
16Konyaspor3436-14
17Gaziantep FK3434-15
18Hatayspor3433-10
19Pendikspor3430-32
20İstanbulspor3416-41